Eylül 27, 2007

bugün

  • çok canım sıkılıyor.
  • atalarımız göçebe olabilir ama ben göçebeliği sevmiyorum. taşınmaktan nefret ediyorum. iki sene içinde iş yerinde dolaşmadık bina/ kat kalmayacak bu gidişle.
    hayır kedi köpek falan değilim ki sürtüneyim kokum kalsın mıntıkam belli olsun kaygısı taşıyayım. mezarlık manzaralı güzel ferah mekanımı terkedip, kabir bozması bir mekana niye yerleşeyim. offfffff........ büyük yerlerden gelen emirleri sevmiyorum.
  • belirsizliklerden nefret ediyorum. ya sizler kendi hayatınızı/geleceğinizi istediğiniz gibi kurarken benimkini de etkilediğinizi farketmiyor musunuz? burada oturan korkuluk değil ki bari iki çift laf edin, bir açıklama yapın. ben sizin keyfinizin olmasını mı bekleyeceğim. görün artık ya "ben ne olacağım?" düşüncesiyle delirmek üzereyim...
  • okuyarak hata yaptığım gerçeğine her geçen gün daha da inanıyorum. otursaydım evimde bekleseydim "koca" denilen zatın kapımızı çalmasını. bütün gün temizlik/bulaşık/yemek derdinden başka bir dert taşımadan Sabah Sabah Seda Sayan izleyip, Kuşum Aydın'la karşılıklı göbek atsaydım.
  • yok yok acilen geçmişe dönüp kendimi uyarmam lazım. "sakın okuma... hayır gittin okudun bari mühendis olma, bu ülkede salak derler mühendis olan kadın kısmına.. yok yok sen en iyisi okuma... ileride yasal tefecilik yapan bir kurumda, abuk sabuk, aslında kimseye bir faydası olmayan bir işi sahiplenip, can sıkıntısından patlarken bu satırları yazmak istemiyorsan okuma sakın.... " evet evet aynen bu cümleyi kurmalıyım. belki daha sonra başka eklemelerle daha da caydırıcı bir konuşma hazırlarım.. :)
  • yine boğazım acımaya başladı... boğaz ağrısından nefret ediyorum... sanırım benim bu hastalık geçmeyi istemiyor ya da ben moralim bozulduğunda hasta olmak istiyorum....
  • müdürümü çok seviyorum. çok zeki, çok bilgili, süper biri... ama çok tembel yaaa... tamam ben de tembelim... severim tembel insanları... ama bu kadar da tembel olunmaz ki.... iki yıldır insan somut bir tek iş yapmaz mı ya??? yeter darlandım artık.. elime odunu alıp evire çevire dövücem kendisini sonunda... yok canım ayıp, ben öyle şeyler yapmam... :)
  • bu yaşantının en can sıkıcı kısmını geçiriyorum. ya bu yaşların daha eğlenceli olması gerekmiyor muydu??? hayır 30'a 4 kaldı... bundan sonra bi eğlence çıkmaz ki bu bünyeden....
  • pms dönemlerinden nefret ediyorum. ağlak raziye olarak ortalıkta dolanmaktan nefret ediyorum. kimseye göstermicem ağladığımı diye göz yaşlarımı tutmaktan nefret ediyorum. hayır burnum akıyor ilkokuldaki sümüklü burcu olup çıkıyorum yine.... kocaman kıza yakışmıyor bu durum....
  • kardeş staj yaparken ona bir network kablosu sağlayamayan kocaman firmanın bilgi işleminden nefret ediyorum. kardeşin başkalarının network kablosuyla internete girebildiği zamanlarda muhabbetin en güzel kısmında kabloyu sahibine vermesinin gerekmesinden nefret ediyorum...
  • sürekli saate bakıp, o saatin sadece 1 dk ilerlemiş olduğunu görmekten nefret ediyorum.
  • slm, tşk, syg, kib.... vb. yazanlardan da nefret ediyorum. hatta en çok onlardan nefret ediyorum. yazı yazma özürlü mahlukatlar......
  • yeni aldığım renkli 0.7 kalem uçlarının bu kadar yumuşak olmasından ve daha yazının başında çıt diye kırılmasından nefret ediyorum. tombo gibi kaliteli uç yapsanız ölür müsünüz??? madem böyle cazip renklerde uç çıkarıp bizim aklımızı çeliyorsunuz o zaman adam gibi mal üretin....
  • 3 ay önce yaptığımız toplantıda tamam diyip, toplantı notuyla 3 kere hatırlattığım halde hala istediğim raporları bana yollamayan bilgi güvenlik yöneticisinden nefret ediyorum. salak olduğunu kabul etmeyen, bilgi güvenlik politikasında availability olması gereken bilgi güvenlik kriterine authenticity yazan kuş beyinli güvenlik yöneticisini sırf kadın türünün adını kötüye çıkardığı için imha etmek istiyorum.
  • sürekli değişen havalardan nefret ediyorum.
  • gölge yapacağım diye saçlarımı katleden kuaförden nefret ediyorum. salak kadınnnnn senin yüzünden sürekli saçlarımı koyu renge boyamak zorundayım, herkesi kıskandıran sağlıklı, güzelim saçlarımı katlettin.. parça parça dökülüyorlar senin yüzünden... sakın karşıma çıkma seni de ilk cinnette otomatik tüfekle taranacaklar listeme ekledim.
  • ofiste telefonun sesini kapatmayı geçtim kısmayı akıl edemeyen beyinsizlerin, masalarından uzaklaştıklarında telefonlarını yanına almamalarından ve telefonun inatla defalarca iğrenç melodiler eşliğinde çalmasından nefret ediyorum.
  • öküz üniversite arkadaşlarımdan nefret ediyorum. (aralarında sevdiğim hatta çok sevdiğim bir iki kişi var ama onları zaten canımdan çok sevdiklerim kategorisine kaydettim üniversite arkadaşı kategorisinin içinde değiller.)
  • tam kurtuldum derken yine yüzümün her tarafını saran sivilcelerimden de nefret ediyorum. terbiyesizler bu sefer boynumu da istila etti. acilen savaşa başlamam lazım...
  • hiçbir şeyle savaşacak gücüm yok... güçsüz olmaktan nefret ediyorum...

Eylül 10, 2007

netice

hüzün ya da sevinç değil bu,
tarifsiz bir ürperti sadece.
boşluğa, yokluğa, hiçliğe alışmanın neticesi...