Temmuz 20, 2009

Gözlerim Gözlerinde

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin...
Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında
Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum.
Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum;
En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında...
Hiç yumma gözlerini, ışığın eksilmesin,
Gündüzüm aydınlığım, ipek böceğim benim!
Güz bahçemde açılmış o son çiçeğim benim!
Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin;
Ayırma gözlerimden çocuksu gözlerini,
O sakin o yalansız, o kuytu gözlerini

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Temmuz 08, 2009

Yeşim'e...

1- Millet,
aşağıdaki yazı aslında 9 Ocak 2006'da canım arkadaşım Yeşim'e yazılmış ancak bir şekilde ona verilememiş (biz mektupları elden verirdik) bir mektuptur. tamamen kişiye özeldir.. üstünde durmadan geçiniz. :)

2- Yeşim,
10 yıllık bir dostlukta üstünde konuşulacak milyonlarca şey var. ama adı üstünde hepsi geçmiş. sen şimdi yepyeni bir hayatın eşiğindesin. ve ben biliyorum ki çok mutlu olacaksın.
sana yazıp seninle paylaşamadığım bu mektup köşede unutulmamalıydı.
çocukça belki ama o dönemler yaşadıklarımızı düşününce daha olgun ve daha dolu bir mektup bu bünyeden çıkmazdı herhalde. :)
Yeniden değil, kaldığımız yerden...
Hep böyle kal!!!


Yazacak ne çok şeyim var... içim öyle dolu ki. Ama kelimelerim eskimiş, tozlanmış. Elim kaleme gitmeyeli, dilim susup kalemim konuşmayalı öyle çok oldu ki..

Neler yaşadık biz böyle canım ya..
Durup bir nefes almadan, koşar adım yürüdük zamanda.
Az önce eski mektuplarımızı okudum. Ne güzel günlerdi diye geçirdim içimden. İkimiz de umutlu, hırçın, azimli çocuklardık. Şimdi ise karamsar, ürkek, katı birer yetişkin olduk.
Kalplerimiz kırıldı, acılar canımızı yaktı. Sevdiklerimiz terk etti, sevemediklerimizin ahını aldık.
Farkettim ki kendimize yine en çok kendimiz zarar verdik.
Zamanla iç hesaplaşmalarımızı bir kenara attık ve gözü kara yol aldık.
Şimdi ikimiz de birer savaş gazisi olarak dolanıyoruz. İyi olmaya çalışıyoruz.

Yazdıklarım çok karamsar di mi? Ama bak ben yine eski Burcu gibiyim. Her şeyin en kötüsünü düşünüyorum. Tek fark var ama artık biliyorum ki biz en iyiyi elde ederiz. Çünkü biz çok güçlüyüz.

Radyo dinlerken ne farkettim biliyor musun?
Sana en çok yakışan şarkı GÜLÜMSE!!!

"sazlarım vardı, ırmaklarım vardı
çakıl taşlarım vardı benim
ama sen başkasın...."

Senin o güzel tebessümün benim için öyle değerli ki...
Sen hep gülümse olur mu güzelim??


Çok ama çok mutlu, hayata ve insanlara karşı dimdik, her şeye rağmen huzurlu ve de çok başarılı olacağımız günler de çok çok yakın. Sadece biraz daha sabredeceğiz, hepsi bu...

Biz el ele oldukça bizi yıkan şeyler bir daha yaşanmayacak. Ne olur aynı hataları tekrarlamayalım.
Kaldığımız yerden, yine iki küçük umutlu kız çocuğu olarak devam edelim...
Seni çok seviyorum canım..


Haziran 06, 2009

Geri's Game

Şubat 14, 2009

B & B

tam oldum artık...
eksik ne varsa hayatımda hepsi tamamlandı.
ömrümde ilk defa kendimi çok seviyorum.
beni benimle barıştıran, bana beni sevmeyi öğretensin...
kendimle savaşım bitti, artık daha dingin, daha huzurlu ve daha mutluyum.
keşke daha önce girseydin hayatıma diyorum.
keşke daha önce sarılsaydın bana..
huzurun turuncu bir rüzgarla geleceğini bilseydim ömrümü karanlıklar içinde kör dolaşarak geçirmezdim.
körüne körüne bağlanmazdım yalancılara.

hep sevilmeyi haketmediğimi düşünürdüm. hep yetersiz, kusurlu olduğumu..
oysa yanımdakilerin kabahatini sırtlanmışım.
onların yetersizliğine mahkum olmuş, onların kusurlarını üstüme alıp kapamışım..
şimdi sayende mükemmelle tanıştım.
mükemmel arkadaş, mükemmel sevgili, mükemmel eş..
ilk defa gerçekten SEVİLİYOR, ilk defa gerçekten SEVİYORUM!!!
ne yaptım da sevdin beni bilmiyorum, ama hep beklediğim, hep istediğim hep sevdiğim senmişsin.

gülen gözlerin bana bakınca içimde yangınlar çıkıyor.
sen sevginle dokundukça kalbime, neşe eksik olmuyor hayatımdan.
sırıtık biri oldum sayende. :)
içimde kelebekler kanatlandı, ayaklarım zaten aylardır yere basmıyor.

artık biliyorum güven nasıl bir hismiş.
korkmadan seviyorum bu adamı diyorum, o da beni seviyor.
önümüze ne çıkarsa çıksın, hayat bize ne getirirse getirsin gözüm kapalı ilerlerim senin yanında.
ellerimde ellerin olduğu sürece, ne hüzün bulur beni, ne de yanlış seçimler.
hiçbir sorun sıkamaz canımı, sen bana öyle tatlı tatlı baktıkça..

sen olmasan hiç cesaret edemezdim omzuma yük olmuş, günümü karartan, canımı yakan yamalı dostlukları silip atmaya..
sen olmasan başa çıkamazdım parçalanıp gittiğini düşündüğüm hayatımla..
sen olmasan şimdi dünyanın bir ucunda dağılmış, dağıtmış, en değerli varlığını kendini kaybetmiş biri olacaktım.

sana hislerimi anlatsam ne satırlar yeter, ne de doğru cümleleri bulabilirim tarif için.
bu AŞK, bu SEVGİ, bu HAYRANLIK, bu MİNNET, bu HASRET, bu ÖZLEM, bu TUTKU, bu ŞEHVET, bu ARZU...
adı konulamamış bir his bu belki de...
ya da sadece ömrümü geçireceğim, hayatımı paylaşacağım, RUHUMUN DİĞER YARISI'nı bulmuş olmanın şaşkınlığı..
adı ne olursa olsun, tarifi nasıl yapılırsa yapılsın ben MUTLUYUM bu hisleri taşımaktan..

nazardan korkar oldum. :)
kem gözler uzak olsun bizden, kötü kalplerin intizarı değmesin sevgimize..

Allah izin verdikçe, nefesi yettikçe; portakal çiçeğin, yanıbaşında, senin ona kattıklarınla, dünyanın en mutlu insanı olarak yaşayacak..

bana hediye ettiğin bu sevgi için teşekkür ederim..
seni çok seviyorum göbekli portakalım..